Haber

Milli Eğitim Bakanı Tekin: Öğretmenlik mesleğinde mülakat yapılması gereken bir uygulama

Bakan Tekin, öğretmen atamalarıyla ilgili soruya ilişkin, her yıl öğretmen ihtiyacıyla ilgili değerlendirmeler yaptıklarını anlattı.

Atama sonuçlarıyla ilgili Danıştay’ın kararını beklediklerini kaydeden Tekin, Danıştay’ın kararına göre, mülakat notunun yüzde 100 ya da yüzde 50’siyle atama yapacaklarını belirtti.

Tekin, önceki gün atama sonuçlarının E-Devlet‘e açılmasıyla ilgili “Önceki gün, Bilgi İşlem Daire Başkanlığımızdaki bir arkadaşımız sistemin verilerini E-Devlete açmış. Bunu iyi niyetli mi yaptı, kötü niyetli mi yaptı onunla ilgili bir soruşturma süreci yürüteceğiz” şeklinde konuştu. Tekin, sonuçların açılmasıyla ilgili soruşturma açtıklarını söyledi.

Danıştay’dan karar çıkmadığı için henüz atamaların olmadığını belirten Tekin, Danıştay’dan karar çıktığı zaman oradaki hesaplama yöntemine göre hesaplama yapacaklarını ve ekranı açacaklarını dile getirdi.

Atama dönemindeki mülakat süreciyle ilgili Tekin, öğretmenlik mesleğinde mülakat yapılmasını, gereken bir uygulama olarak gördüğünü ifade etti.

‘Çalışma Bakanlığı tam zamanlı 30 bin ilave personel istihdam hakkı sunacak’

Okullardaki temizlik personeli istihdamına ilişkin soru üzerine Tekin, şu anda 45 bine yakın okulda kadrolu temizlik elemanının bulunduğunu söyledi.

Taşeron personelle sürecin yönetildiğini hatırlatan Tekin, taşeronların kadroya geçtikten sonra sorun çıktığını ve bunu çözmek için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile birlikte toplum yararına program projesini başlattıklarını kaydetti.

Projenin bu yıl itibarıyla revize edildiğini, haftada 5 gün tam zamanlı çalışma yerine haftada 3 gün kısmi zamanlı çalışma esasına dayandırıldığını belirten Tekin, geçtiğimiz yıl bunun için 60 bin personel tahsis edilmesine rağmen bu yıl sayının iki katına çıkarılarak 120 bine ulaştığını anlattı.

Tekin, okullarda temizlikle ilgili konuyu çözmek üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın haftada 3 gün 120 bin personel görevlendireceğini aktararak, şöyle devam etti:

Okulların açıldığı hafta itibarıyla bu süreç başladı fakat, iş gücü uyum programı bu projeye başvuru çok sınırlı kaldı. Bu yüzden okullarımızda birkaç hafta içerisinde bu sorunu çözemedik. 120 bin istihdam alanı oluşturulmasına rağmen başvuru sayısı çok az oldu. Yüzde 25’i ancak doldurulabildi. Bazı illerde tamamı, bazı illerde çok azı ama toplamda yüzde 25 oldu. Bu talep eksikliğinden dolayı başlayıp devam etmeyenlerden çıkan eksikliklerden dolayı okullarımızda böyle bir sıkıntı ortaya çıktı. Saha ziyaretlerimizde okullarda sistemin aksadığını görünce bakanımızla tekrar konuştuk. En son dün de Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz ve bakanımızla birlikte tekrar değerlendirdik. Pazartesi itibarıyla Çalışma Bakanlığı tam zamanlı 30 bin ilave personel istihdam hakkı sunacak. İş gücü ürün programına başvuru ve işlevselliğini test ettik, aksaklıkları hissettik, kendileri de bu konuda bize yardımcı oldular. Pazartesi itibariyle süreci başlatacağız.

Bakan Tekin, kısmi zamanlı olarak çalışmak isteyen kişilerin de devam edeceğini, eleman temininde güçlük çekilen bölgelerde 30 bin istihdamla sorunun çözülmüş olacağını kaydetti.

‘2002’den önce inşa edilen tüm okulların deprem analizi yapıldı’

Okullardaki güvenlik sorunuyla ilgili soruları da yanıtlayan Tekin, okulların risk olasılığı itibarıyla analiz edildiğini, riskli bölgelerde polislerin olduğunu, okullarda güvenlik görevlisi istihdam politikaları olmadığını, okulların tamamına yakınında güvenlik kamera kayıtları bulunduğunu belirtti.

Tekin, okulların depreme hazır hale getirilmesine ilişkin de mevcut dersliklerin yarısından fazlasının 2002 sonrasında inşa edildiğini ve yapılan okulların depremle ilgili tüm mevzuatlara uygun inşa edildiğini anımsattı.

Deprem bölgesinde de 2002 sonrasında inşa edilip yıkılan okulun yok düzeyinde olduğunu kaydeden Tekin, 2002’den önce inşa edilen tüm okulların deprem analizini yaptıklarını söyledi.

Okullarda güçlendirme ya da yık yap yöntemiyle modern binalar inşa ettiklerini belirten Tekin, “2002 öncesinde yapılan okullarımızın deprem açısından yüzde 80’ini bu anlamda gözden geçirildi” diye konuştu.

‘Kayıt hakkı olduğu halde kaydetmemek gibi seçenek yok’

Bakan Tekin, deprem bölgesindeki 11 ilin tamamında 9 bin 935 dersliğin kullanılamaz hale geldiğini aktararak, “Bu dersliklerin yerine 19 bin 784 derslik planladık. Bunların da şu an 6 binin üzerindekiler 9 Eylül itibarıyla eğitim öğretime başlamış durumda. Büyük çoğunluğu yıl sonu itibarıyla bitmiş olacak. 2025-2026 eğitim öğretim yılı başladığında her bir ilimiz için Cumhurbaşkanımızın talimatıyla 6 Şubat öncesindeki derslik sayısının yüzde 10 fazlası kadar derslik hayata geçmiş olacak” ifadelerini kullandı.

Okullardaki bütçeyle ilgili de konuşan Tekin, geçen yıllara oranla bütçede azalma söz konusu olmadığını söyledi.

Okullarda kayıt ücreti alındığına dair iddiaları da yanıtlayan Tekin, ortaöğretim kurumlarında sınavla ya da adrese dayalı öğrenci alan liselerin olduğunu, okul müdürünün ‘kayıt yapmıyorum‘ deme inisiyatifinin bulunmadığını kaydetti.

Süreçlerin elektronik ortam üzerinden yürütüldüğünü hatırlatan Tekin, “Kayıt hakkı olmayan okullarda veli bir şekilde oraya kaydettirmek istediği için farklı yöntemler deniyor olabilir. Kayıt hakkı olduğu halde kaydetmemek gibi seçenek yok. Okullarımızı, müdürlerimizi zan altında bırakmasınlar” dedi.

’18 milyon öğrenciye yemek yardımında bulunmayı mantıklı ve rasyonel bulmuyoruz’

Tekin, okul aile birliklerinin mevzuatının da kendileri tarafından kontrol edildiğini söyledi.

Geçen yaz devamsızlık ve başarısızlık sebebiyle sınıf tekrarı uygulaması başlattıklarını belirten Tekin, çok az sayıdaki ilde bu sebeple ders kitaplarının ulaşmadığı okullar olduğunu ve bu sorunun da bu hafta içerisinde büyük oranda çözüleceğini kaydetti.

Okullardaki yemek hizmetleriyle ilgili de Tekin, “18 milyon öğrenciye yemek yardımında bulunmak, yemek sunmak, biz bununla ilgili bir sürü akademik çalışma yaptırdık. Bunu mantıklı ve rasyonel bulmuyoruz ancak ihtiyaç sahibi olan öğrencilerimize bu hizmeti sunuyoruz. 3 milyonun üzerinde öğrencimiz bu hizmetten faydalanıyor” diye konuştu.

Tekin, özel okullarla yaptıkları görüşmelerin ardından mevzuatta değişiklik yaptıklarını ifade ederek, okullardaki öğretmen ücretleriyle ilgili denetimler yaptıklarını söyledi. Gerekli durumlarda okullara yaptırımlar uygulayacaklarını belirten Tekin, usule aykırı işlem olması durumunda ilk olarak asgari ücretin on katı, ikincisinde yirmi katı ceza, üçüncüsünde ise tamamen kapatma cezası vereceklerini anlattı.

Özel okullarda ders kitaplarının fahiş fiyatlarla satılıp satılmadığına ilişkin Ticaret Bakanlığıyla ortak denetimler yaptıklarını aktaran Tekin, şu anda binin üzerinde okulun denetlendiğini ve ceza uygulamasıyla karşı karşıya bıraktıkları okullar olduğunu kaydetti.

Türkiye’deki Fransız okullarıyla ilgili son durumun sorulması üzerine Tekin, uluslararası sözleşme hazırlama konusunda Fransa’yla görüşmelerin devam ettiğini, bu noktada Fransa’daki büyükelçilikten, eğitim müşavirliğinden ve orada yaşayan vatandaşlardan da sözleşmeye eklenmesi gerekenlere ilişkin görüş aldıklarını dile getirdi.

‘Yaptığı şeyin hiçbir şekilde tasvip edilecek bir tarafı yok’

Tekin, Bursa’nın Yıldırım ilçesindeki bir ortaokulda, yardımcısının odasının kapısını kıran okul müdürünün açığa alınmasıyla ilgili şunları kaydetti:

Bu türden hukuka, ahlaka aykırı uygulamalara şiddetle karşıyım. Öğretmen arkadaşlarımızı, idarecilerimizi, hepsini zan altında bırakıyor. Onları negatif bir imajla karşı karşıya bırakıyor. Bundan dolayı da rahatsızım açıkçası. Fakat bu tartışmaların iyi niyetle yürümesi açısından şunu ısrarla istiyorum. Bunu sosyal medyada paylaşıp bütün öğretmenleri, idarecileri zan altında bırakacağımıza, bu veriyi ulaştıran kişi bize ulaştırırsa, direkt hiç kimseyi zan altında bırakmadan biz gereğini yaparız. Nitekim burada da yaptık. Arkadaşımızı açığa aldık, çünkü yaptığı şeyin hiçbir şekilde tasvip edilecek bir tarafı yok.

Cemaatlerle protokol tartışmalarına ilişkin Bakan Tekin, dernek ya da vakıf olarak tanımlanan hukuki tüzel kişiliklerle protokol imzalanabileceğini, tanımlanmamış bir kişilikle cemaat, tarikat ya da benzeri bir isimle protokol imzalama inisiyatifinin, yetkisinin olmadığını kaydetti.

‘Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması siyasi bir karar’

Heybeliada Ruhban Okulu’ndaki ziyareti hatırlatılan Tekin, okulun açılması konusunun siyasi bir karar olduğunu ve açılması yönünde talimat gelirse, nasıl açılabileceğine dair yol haritasının oluşması için bir dizi görüşme yaptıklarını söyledi.

kaynasliajans.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu